Kayıtlar

SU DAMLACIKLARI

Yağmur yağıyor şimdi,  İnsanların kirlettiği,  Koca şehrin sokakları yıkanıyor,  İnsana, şerre dair ne varsa, Yağmurun heybetli damla orduları, Ölümleri pahasına kendilerini, Kirletilmiş şehrin üstüne atıyor. Öyle destansı bir savaş ki Önden gidenlerin kaldırımlara, Sokaklara, toza, toprağa,  Kirli bedenlere ruhlara Çarpıp yok olduklarını bile bile Milyon milyon atlamaya devam ediyorlar. Gönül gözünle görmeni isterdim, Bu muazzam savaşı, İnsanların pisliğine karşı Kendilerini yok eden Saf su damlacıklarını.  Mesen Mesen  Ankara /13.06.2015

Korkular

Rakıyla yürek dağlamanın hazzına varınca,  Bıçak açmaz ağzımı. Tarifi imkansız korkularım var... Mesen Mesen  Antakya/2015

BEN SEN DİYEYİM...

Sen farkındalığın farkına varmak de, Ben yaşanmamışlıkları fark etmek diyeyim Sen dostluk de kara toprak gibi Her şeyi şefkatle bağrına basarcasına Ben... Ben... Sen diyeyim. Mesen Mesen  Antakya/2015

Ceza

Düşmekle düşmemek arasında kararsız İlk göz yaşı gibi düşlerim, Ne sana gelmek,  Ne senden vazgeçmek istiyor. Öyle kararsız, öyle imkansız. Koşmak gerek,  sevdalardan yanmasın diye yürek. Bazende taşı gediğine koymamak gerek,  Aklı boşlayıp ruhları özgür bırakmak. Hırsızlık arsızlık gibi değil,  Resmen tahammülen cinayet yaptığın. Sana verilebilecek en büyük ceza Beni benden aldığın gibi, Seni senden almak gerek.  Mesen Mesen  Antakya/2015

Ne İstiyorsun?

Adil değil ki dünya, Yüreğimi avuçlarına bıraktığımda Ona göstermediğin merhameti, Şimdi benden bekliyorsun. Ve adil olmadığı için dünya o merhametin bende olduğunu adın gibi biliyorsun. Şimdi söyle bana,  Gerçekten adalet mi? Merhamet mi istiyorsun? Mesen Mesen  Antakya/2015

VESSELAM

Doğru olanı görmez de,  Bir ömür, yanlış insanı sever gönül. Yanlış için, doğrunun omuzunda teselli arar. Ve hep, baş tacı yaparken yanlışı,  Doğru olanın canını yakar. Hep bir suçlu arar.  Suçu hep, başka yerde arar. Bilir ama, kendine bile söyleyemez insan.  Gönül görme özürlüdür vesselam... Mesen Mesen  Antakya/2015

ÖZLEDİM

Ne gam, ne keder kalırdı. Gözlerine bakınca,  Sıcacık bir huzur bulurdum kucağında. Zamansız gidişlerle acıdı canım.  Daha çok, dost hançerinden açılan yaralarım, Şefkat dolu sözlerinle sarılmaya muhtaç. Yıkılmıyorum her şeye, herkese inat. Sana yakışır gibi dimdik duruyorum. Hayına, kansıza, cahile, cühelaya, Ara sıra canım acımıyor değil, Ama ağlamıyorum. Sana olan özlemim dışında, Gözyaşımın tuzuna değecek, Hiç bir şey yok, bu hayatta. Bir tek huzur bulduğum bakışların, Geldiğinde aklıma, buğulanıyor Boncuk dediğin gözlerim. Ağlama deme ne olur. İsmini andıkça, titrer yüreğim. Seni çok özledim… MesenMesen Kayseri/2011