Telkin Legal&İllegal

  Telkin Legal İllegal – MESEN ‘in polisiye kurgu romanı ebook formatında dijital platformlarda sevenleri ile buluşuyor.

Telkin Legal&İllegal

“Neden? Kaçıp saklanmak varken, öldürmeye çalıştın!”

“Şüphe kurdunu bilir misiniz Savcı`m?”

“Şüphe kurdu!”

“Evet, şüphe kurdu; İnsanı aşırı tedirgin eden, içini kemiren kuşkudur. İnsanın aklına bir kez düşmeye görsün, şüphe ortadan kalkana ya da kişi ölene kadar o kurt beynini yer bitirir. Bir süre sonra paranoyak bir korkak olursun istesen de istemesen de, ya ölmeliydim ya da şüpheyi ortadan kaldırmalıydım.”

“Yani Angora’yı öldürüp paranoyak olmaktan kurtulmaya karar verdin.”

“Aslında tek sebep bu değildi. Ben, zaten ölmeyi göze almıştım. Bu uğurda ölmem önemsizdi. Olur ya yapmam gerekeni yapıp bir şekilde oradan çıkarsam; ‘Hüma Kuşu’ gibi küllerimden yeniden doğabilirdim.”


***

Daha önce defalarca tanıklık ettiği bu ses karşısında bütün bedeniyle kaskatı kesildi.

“Kapıya arkanı dön, duvar dibine geç! Yere diz çök! Sağ ayağını, sol ayağının üstüne at! Sol elini ensene koy! Başını duvara doğru çevir ve yere otur; çabuk ol lan! Şerefsiz köpek!”

Ses, peş peşe komutlar yağdırıyordu. Adam, ilk sözleri duymaya başladığı anda, yabancısı olmadığı komutlara da uymaya başlamıştı. Daha aradan birkaç saniye geçmişti ki gece görüş sistemli gizli kameradan adamın her hareketini izleyen kumanda merkezinden telsizle;

“Adam hazır.” bilgisi geldi.

Telsiz kulaklığından mesajı alan refakatçi, içeriden haberi yokmuşçasına konuşmaya devam etti:

“Hazır mısın lan! Tamam mı?” “Hazırım.”

        Kapıdaki refakatçi, sesinin tüm heybetiyle tekrar kükredi: “Kafanı oynatırsan boynunu kırarım ibne!”

Genç adam; bu sözlerin anlamını iyi biliyordu. Yine biri içeri girecek, hiçbir şeyi göremesin diye gözlerini bağlayacaktı.


Hücre duvarları gibi siyah süngerle kaplanmış büyük demir kapı açıldı. Kapı açılır açılmaz kapı eşiğinde beliren, iri yarı vücuduyla hücreye dolan ışığı gölgeleyen refakatçi, elinde kelepçeli zincirler ve göz bandı ile içeri girdi. Yerde tarif edildiği şekilde oturan adamın yanına yaklaşıp sağ ayağının topuğuna ayağı ile basarak zincirli kelepçeleri yere bıraktı. Ardından, elinde getirdiği geniş siyah göz bandıyla, başı duvara dönük adamın gözlerini el yordamıyla hizalayarak bağladı. Adam, artık göz bandının koyu karanlığından başka hiçbir şey göremiyordu.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kim Bilir? MESEN Şiirleri-I